Nuray MERT
Trump’ın iş başı yapmasıyla “dünya alt üst olmuş” gibi bir hava esiyor. Öncelikle, insan kendini, “Dünyada ne zaman sükunet, barış, adaletli bir düzen vardı ki?” demekten alıkoyamıyor.
İkincisi, daha yakın tarihlere geldiğimizde, malum 21. yüzyıl büyük olaylarla başladı. 11 Eylül 2001’de bir nevi kıyamet koptu. “Terörle küresel mücadele” teması etrafında, ABD dünyayı yeniden tanzim etmeye girişti. Afganistan’ı ve ardından Irak’ı işgal etti. Bazı müttefik ülkelerdeki üslerde ve Guantanamo gibi ABD hukukunun işlemediği yerlerde toplama kampları kurdu, yargısız infazlar yaptı, ve daha neler neler oldu… ABD yönetimi Demokratlar’a geçtiğinde, peşinen Nobel Barış Ödülü verilen Obama, Bush’un kaldığı yerden devam etti. Bin Ladin, savaş halinde olunan bir ülkede değil, müttefik bir ülke olan Pakistan topraklarında askeri bir operasyonla öldürüldü. Bu arada, 11 Eylül sonrasında Afrika ülkelerinde gerçekleşen askeri müdaheleler gözlerden uzak kaldı. Arap Baharı, ayrı bir trajik maceraydı.
Nihayet, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle o cenahta kaynayan kazan patladı. “Yeni Soğuk Savaş” ilan edildi. Bu arada Ukrayna, ABD’nin Rusya’ya karşı vekalet gücü haline geldi. Biden, giderayak Afganistan’ı Taliban’a teslim ederken, yirmi küsür yıldır ABD’yle işbirliği yapan on binlerce Afganı yüz üstü bıraktı. Hamas’ın İsral saldırısı sonrası çıkan savaşta İsrail’e tam destek verdi. Daha fazla uzatmayalım; Trump ikinci kez Başkan seçildiğinde, kısaca dünyada tablo buydu.
Trump ve Gazze krizi: Dünyayı alt üst eden açıklamalar
ABD iç politikası açısından ise, değişim aslında Trump’ın 2016’da ilk kez seçim kazanmasının ardından başladı; Biden yönetimi bir parantez oldu ve nihayet kapandı. Bu değişimin iç politik nedenlerini şimdilik bir yana bırakalım ve dışardan bakıldığında daha fazla tartışma konusu olan Trump başkanlığının dünyayı ilgilendiren yönlerine odaklanalım. Bizim bulunduğumuz bölge açısından, Trump’ın dış politikasında en çarpıcı konu da, ister istemez İsrail-Filistin meselesi oldu.
Bu alanda, Biden yönetimi ile yeni Trump yönetimi arasında devamlılık olduğunun en önemli işareti, Gazze’de son ateşkesin sağlanmasında iki ekibin birlikte çalışmasıydı. Ancak, Biden veya Demokrat yönetimin dolaylı siyasetinin yerini, Trump’ın bomba gibi patlayan açıklamaları aldı. Trump Gazze’yi boşaltıp, burayı Birleşik Devletler’in yöneteceğini söylemesi skandal kabul edildi. Son olarak, ateşkesin bitmesi konusundaki açıklaması da “kıyamet alameti” olarak görüldü.
ABD’nin Ortadoğu politikası: Trump ve Biden farklı mı?
Skandal olmasına skandaldı da, aslında bu noktaya varan yolun taşları çoktan örülmüştü. ABD’nin Gazze’yi doğrudan yönetmesi veya burayı Las Vegas’a çevirmesi kuşkusuz abartılı bir tablo. Ancak, sonuçta Biden yönetimi de, ne pahasına olursa olsun İsrail’in Hamas’ı Gazze’den tümüyle “temizleme” siyasetine tam destek veriyordu. Dahası, Netanyahu’nun sözde ateşkes çağrılarına kulak asmayıp, savaşın alanını Lübnan’a taşıması ve Hizbullah’ı bertaraf etmesi ABD’yi bölgedeki en büyük düşmanlarından birinden daha kurtarmış oldu. Hem de, söz konusu olan Hizbullah, ABD’nin bölgedeki “baş düşmanı” İran’ın zayıflatılmasında çok daha önemli bir aktördü. Bu sayede, Hizbullah’ın silahsızlandırılması yönünde yirmi yıllık çabalar sonuç vermiş oldu. Dahası, Lübnan iç siyasetinde ilk kez Hizbullah’ın yer almadığı bir kabine kuruldu. Bölgeyi izleyenler bilir; bu gelişme, bölgesel dengeler açısından fevkalade bir olaydır.
Diğer taraftan, Lübnan’da Hizbullah’ın yenilgisi, Suriye’de 13 yıl süren rejim değişikliği çabalarının da gerçekleşmesini sağladı. Yani, İran’ın bölgesel müttefiklerinden ve dolayısıyla ABD’nin bölgesel düşmanlarından biri daha sahneden çekilmiş oldu. “Terörist Colani”den “Suriye’nin yeni lideri Ahmet eş-Şara”ya geçiş de bu çerçevede anlaşılabilir. Tüm bu gelişmeler, İsrail’in ve münhasıran Netanyahu’nun ABD neznindeki değerini arttırdı. Trump’ın Netanyahu’yla yakınlığı malum; ancak, Washington’da ala ve vala ile ağırlanmasının asıl nedeni bu gelişmeler.
Gelelim, ilk bakışta akıllara ziyan gibi görünen, Trump’ın Gazzelileri Mısır ve Ürdün’e taşıma projesine. Adı böyle konulmamış olsa da, aslında bu fikir de yeni değil. Mısır, 1967 savaş yenilgisine kadar olan süreçte Gazze’nin yönetiminde söz sahibiydi. 1959’da Birleşik Arap Cumhuriyeti kurulduktan sonra Gazze de bu birliğin bir parçası sayılıyordu. 2005 ylında Ariel Şaron hükümeti zamanında İsrail’in Gazze’den çekilişi, ardından da Mısır ile İsrail arasında Gazze’nin güvenliği konusunda işbirliği söz konusuydu. Netanyahu, o dönemde Gazze’den çekilişe karşı çıktığı için, Şaron başbakanlığındaki kabineden istifa etmişti.
Filistin toprakları olarak kabul edilen bölgeye komşu diğer bir Arap ülkesi olan Ürdün’e gelince; malum, mevcut kralın büyük dedesi olan Kral Abdullah, Batı Şaria’yı Ürdün’e katma pazarlıkları yaptığı için, 1951’de Mescit-i Aksa’da Cuma namazı çıkışında bir Filistinli tarafından öldürülmüştü. Bu olay esnasında Kral Abdullah’ın yanında o sırada çocuk olan torunu Hüseyin, şimdiki kralın babasıdır. Ürdün kurulduğundan itibaren, İsrail’in kuruluşu sürecinde Siyonistlerle pek çok müzakere yürütmüştü. İsrail kurulduktan sonra da, çerçevesi değişse de, müzakereler devam etti. Dahası, Filistinliler bu ülkenin nüfusunun en az yarısını oluşturuyor.
Yazarlar
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024
6.11.2023
14.10.2023
2.10.2023
24.09.2023